Lipödem genellikle simetrik olarak ve çepeçevre bir şekilde basen, popo, bacak ve uyluk ardından kol ve gövde de meydana gelen yağ birikimidir. lipödem yağı ilk evrelerde ödemli ve serttir, ileri evrede yağ lobüllerinin etrafı jelatinimsi bir doku ile kaplandığı için yumuşar ancak bu seferde şekil bozukluğu daha belirgin bir sorun olarak karşımıza çıkar.
Lipödem hastaları en çok obezite, lenfödem, kronik venzö yetmezlik yani bacaklarda toplar damar yetmezliği ve kronik bacak ağrısına bağlı huzursuz bacak hastalığı ile karıştırılır. Bu nedenle hastalar bir çok doktoru gezer. Genelde tanı kalp damar uzmanı tarafından konur. Ardından hastalar bize başvurur.
Lipödemin başlangıç evresinde vücudun alt tarafı üste göre bir miktar kalındır ve genelde bir elbise ölçülerinde üst ile alt arasında bir beden fark vardır.
Kilo aldıkça kalça, uyluk ve bacak bedenin üst kısmına göre belirgin olarak fazlaca şişer. Kilo verilen dönemlerde ise bel altı bölgesinde yağlanma azalmaz, aksine incelme vücudun üst kısmından oluşur.
Biriken yağ dokusu bacak alt kısmında dizlerin üzerinde, baldırda ise ayak bileğinden aşağıya sarkan halka şeklinde şişliklere neden olabilir.
Lipödemde sıklıkla ağrı bulunduğundan “Ağrılı Yağlanma Sendromu” olarak da isimlendirilebilir.
Birçok erken evreli hastada, yağlanma artışının sebep olduğu ufak nodüller oluşabilir. İleri evre lipödemde ise, bu yağ birikintileri büyüyerek yanlara sarkan büyük çıkıntılara dönüşür.
Lipödemde biriken yağlar, kan akışını yavaşlatarak daha fazla yağ birikmesine sebep olan bir kısır döngüye yol açarlar. Lipödem hastalarında bacak derileri genelde incelmiştir ve en ufak bir çarpmada aşırı morarmalar görülebilir.
Lipödem ilerleyebilen bir hastalıktır ve evreleme 1-4 arasında yapılabilir:
Evre 1: Cilt altı yağ dokuda artma, hipodermiste genişleme, inci benzeri yağ lobülleri ile birlikte cilt yüzeyi düzdür;
Evre 2: Subkutan yağ dokunun nodüler veya kitle-benzeri görünümü ile düzensiz pürüzlü deri yüzeyi mevcuttur,
Evre 3: Bacaklarda veya diz etrafında şekil bozukluğuna yol açan büyük nodüler yağ birikimleri, yağ lobülleri izlenir
Evre 4: Lipolenfödem tablosu gelişmiştir.
Lipödem tanısı için özel bir kan testi ya da röntgen tomografi gibi herhangi bir görüntüleme yöntemi yoktur. Bu hastalık çoğu hekimin neredeyse hiçbir fikri olmadığı bir durumdur.
Birçok hasta obezite tanısı ile yanlış tedaviler almaktadır. Lipödemde diyet hastalığın gidişatını hafifletse de hastanın kilo vermesi kalınlaşmış olan alt bedeni etkilememektedir. Çoğu zaman egzersizden de fayda görülmez. Bazen Lenfatik sistemin bozulduğu lenfodem (fil hastalığı) ile karıştırılmaktadır. Fizik tedavi uygulamaları ve basınçlı giysi tedavileri uygulanmaktadır ancak bu yöntemler de tedavi için yeterli olmamaktadır.
Lipödem hastaları geç dönemde tanı konan hastalardır. Hastalar genellikle bacak ağrısı nedeni ile önce FTR ve ortopedi bölümlerine başvururlar. Daha sonra nöroloji ye en son psikiatri ye giderler. Çünkü bu ağrılarını açıklayacak, çekilen USG, MR gibi testlerde bir bulgu yoktur. Ağrı ile birlikte bu hastalarda ödem de belirgin bir bulgudur. Bu nedenle hastalar kalp damar cerrahisine başvururlar, toplar damar yetmezliği veya lenf ödem tanısı için araştırılır ancak genelde belirgin bir hastalık bulgusu tespit edilemez. Lipödem hastalığının doktorlar arasında da farkındalığı yeterli düzeyde olmadığı için hastalara tanı geç konur.
Lipödemli hastalar hem estetik yönden hem de ağrı, şişlik, ileri evrelerde yürüme zorluğu gibi problemlerle karşılaşırlar. Yaşadıkları ağrının sebebi bulunamadığı için ailesi ve çevresindeki insanlar tarafından psikolojik olarak dikkat çekmeye çalışıyor diye düşünülüyor. Sabah-akşam arasında neredeyse 2 bedeni bulan ölçü farkı geliştiği için kıyafet bulmakta zorlanıyor. Etek giymek istemiyorlar. Estetik açıdan bacak şekli bozulmaya, selülit görüntüsü artmaya ve ileri evrelerde hareket güçlüğü oluşmaya başlar ve hastanın mobilizasyonu gittikçe azalır. Diyet ve spora rağmen hasta kilo veremediği için veya kilo verse bile bacakları incelmediği için psikolojik olarak etkilenmeye başlarlar.
Lipödemin en tipik özelliklerinden birisi de hastalar diyet ve spora ragmen üst bedenleri incelmesine ragmen alt bedenleri ya hiç ya da çok az incelir. Diyet ve kilo üst/alt beden arasındaki neden farkını artırır ve hastanın morali daha da çok bozulur. Neden lipödemli hastalarda bacakda ki yağ dokusunun erimediğinin tam bir bilimsel olarak kanıtlanmış sebebi yoktur ancak bazı teoriler vardır. Ancak hastlara kilo kaybetmeseler bile diyet ve spor hastalığın ilerlemesini önlemede etkilidir.
Bilinen bir sebebi yok. Ancak genetik geçiş mevcuttur. Anneden kıza veya anneanneden toruna geçebilir. Hastalık bazen bir kuşağı pas geçebilir. Kadınlar genel olarak armut tipi dediğimiz şekilde kilo alırlar. Ancak lipödem hastalarında bacaklarda bulunan yağ hücreleri daha büyük ve iridir. Genellikle hormonal olarak dengesizlik yaşanan puberte, gebelik sonrası, jinekolojik operasyonlar sonrası ve menapoz dönemlerinde ortaya çıkmaya başladığı için östrojen hormonları ile ilgisi olduğu düşünülmektedir.
Tanı klinik olarak hastanın öyküsü ve fizik muayene ile konulmaktadır. Ileri evrelerde hastanın semptomlarının ağırlığına gore USG, MR veya lenfosintigrafi istenebilir.
Lipödem hastalığı hormonal dengesizlik yaşanan ergenlik, doğum sonrası dönem, jinekolojik operasyon sonrası veya menapoz dönemi sonrası görülmeye başlar. Hastalık başladıktan sonra yavaş yavaş ilerler. Kişinin farkındalığına bağlı olarak seyri cerrahi olmayan yöntemler uygulanarak yavaşlatılabilir.
* Lipödem tedavisi 2 türlüdür. Cerrahi olmayan tedavi yöntemleri ile cerrahi tedavi yöntemleridir.
* Cerrahi olmayan tedavi şekilleri, manuel masaj, varies çorabı veya bası kıyafetleri ve lenf drenaj uygulamalarıdır.
* Cerrahi tedavi şekli liposakşın ameliyatıdır.
Liposakşın ameliyatı ciltaltında bulunan yağ dokusunun, 2-5 mm kalınlığındaki metal ve ucu delikli borular ile vakum kullanılarak vücuttan uzaklaştırılmasıdır. Günümüzde tumescent anestezisi ile liposakşın kullanılmaktadır. Tumescent anestezisi ile liposakşın ameliyatından once yağ dokusunun içine, içerisinde ağrı kesici ve kanamayı önleyici ilaçların olduğu bir sıvı enjekte edildi. 10-20 dakika beklendikten sonra liposakşına başlanır. Vücuda bir seferde uygulanabilecek tumescent anestezi miktarı 6 lt geçmemelidir. Daha fazla ilaç verilmesi ilaçların toksik etkilerini ortaya çıkartabilir. Yine aynı şekilde bir seferde vücut ağırlığınızın %10’undan fazlasını vücuttan uzaklaştırmak komplikasyonlara neden olabilir. Lipödemli hastalarda liposakşın ameliyatı minimal travmatik yapılması gerekmektedir. Günümüzde bir çok liposakşın tekniği vardır. Tüm bu tekniklerin değişik ve birbirinden farklı özellikleri mevcuttur. Hangi cihaz en iyidir tartışmasının yersiz olduğunu düşünüyorum. Bu konu ile ilgili olarak doktorunuzdan ayrıntılı bilgi alabilirsiniz.
Lipödem hastalarından en sık gelen sorulardan bir tanesi de liposakşın ile alınan yağ dokusunun geri gelmesi ile ilgilidir. Tüm hastalara tavsiyem liposakşın yaptırdık, yağlardan kurtulduk diye diyetlerini bozmasınlar. Çünkü yüksek kalorili beslenmeleri halinde eskisi kadar olmasa bile kilo alımı ve bacaklarda şekil bozukluğu ortaya çıkabilir. Bu nedenle normal beslenme düzenlerini bozmasınlar, mümkünse sportif aktiviteye devam etsinler, bası kıyafetlerini en az 8-12 hafta kullansınlar, evde manuel masaja devam etsinler, alabiliyorlar ise lenf drenaj tedavisini 8 -10 seans alsınlar.
Messenger
Uzmana Sor
Şimdi Ara